Son dakika: Başkan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısı sona erdi. Parti genel merkezindeki basına kapalı toplantı, yaklaşık 2 saat sürdü. Toplantının ardından AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik açıklamalarda bulunuyor. “Aşı ile çalışmalar başladı. İnşallah bu büyük salgından vatandaşlarımızı koruyacak aşı çalışmaları şeffaf bir şekilde milletimizin her kesimine ulaşacak.” diyen Çelik, “Toplantımızdan sonra Sayın Cumhurbaşkanımız da aşı olacaktır. Bunun kamuoyu ile paylaşılmasını istemiştir.” ifadelerini kullandı.
Ömer Çelik’in toplantı gündemine ilişkin yaptığı açıklamalardan öne çıkanlar şöyle:
BAŞKAN ERDOĞAN AŞI OLACAK
Aşı ile çalışmalar başladı. İnşallah bu büyük salgından vatandaşlarımızı koruyacak aşı çalışmaları şeffaf bir şekilde milletimizin her kesimine ulaşacak. Toplantımızdan sonra Sayın Cumhurbaşkanımız da aşı olacaktır. Bunun kamuoyu ile paylaşılmasını istemiştir. Kendileri aşı olarak, toplumdaki tereddütü ortadan kaldırmak için toplantımızdan sonra aşı olmak için ilgili yere geçecektir. Aşı ile çalışmalar başladı. İnşallah bu büyük salgından vatandaşlarımızı koruyacak aşı çalışmaları şeffaf bir şekilde milletimizin her kesimine ulaşacak.
Cumhurbaşkanımızın en büyük hassasiyeti bu salgından dolayı olumsuzlukla kalan vatandaşların bunlardan kurtulması, can kayıplarının ve tüm bu vatandaşlarımız verilen sürecin sona erdirilmesidir.
Herkese verilen kod ile herkesin aşısı kendisine yapılacak şekilde bu süreç devam edecek.
Sayın Cumhurbaşkanımız da MKYK toplantısında açıklama yaparak bunu canlı yayından paylaşmamız talimatını verdiler.
Maalesef Türkiye’deki siyasi tartışmalar, 2021’e girerken, bir takım kirli olayları hatıraya getirerek, vesayet siyasetinin canlandırılmaya çalışılması son derece üzücüdür. Birden bire eski Genelkurmay başkanının çıkıp yaptığı tartışmayla başladı. CHP Genel Başkanı ha bire erken seçim meselesi diyerek siyasi gündem oluşturmaya çalışıyordu. Ardından baş örtüsü yasağı ile maalesef, eski bir CHP’li bakan 28 Şubat mantığını, vesayet mantığını diriltmeye çalışan açıklama yaptı.
Hiçbir darbe mazur gösterilemez, meşru değildir.
“SÖZDE CUMHURBAŞKANI” TARTIŞMASI
Bir şeye gayrimeşru olduğu zaman sözde dersiniz. Sözde terör örgütü, terörö örgütünün sözde lideri gibi. Şu eylemlerini beğenmiyorum, şu nedenle tepki gösteriyorum diyebilirsiniz. Postmodern darbe ve muhtıra şeklindeki yaklaşımlar yok olmuştur diye düşünürken sivil siyasete darbe vuran, meşruiyetini tartışan bir yanlış yapıyorlar.”
O zamanki askeri vesayet tartışmasında ‘Biz sözde değil özde Cumhurbaşkanı istiyoruz.’ Bu yetkiyi size kim verdi?
Siyasi partiler, partiye mensup olan kişilerin evidir. Türkiye Cumhuriyeti ise herkesin ortak çatısıdır. Siz Türkiye Cumhuriyeti’nin en yüksek makamı olan, orduların baş komutanı olan Cumhurbaşkanı’na böyle bir şey söylerseniz, bu Cumhuriyet değerlerine karşı söylenmiş olur. ‘Siyasi eleştiri’ yapıyoruz diyorlar. Genel Başkanlık makamı için değil, Cumhurbaşkanlığı makamına bu eleştiriyi yapıyorsunuz.
Bu ‘namus’ meselesini çok alelade kullanıyorlar. Kimsenin bunu yapmaması gerekir. Kendiniz için de bunu kullanmayın dedim.
ABD’DEKİ OLAYLAR
Hassasiyetle takip ediyoruz.
ABD demokrasisinin bu aşamaya gelmesi tüm dünyayı şoke etti. Gelinen noktada ortaya çıkan sarsıntı, askerlerin yerlerde yattığı görüntü… ABD demokrasisinin içine girdiği değer krizinin pratiğe yansımasıdır. Her demokrasi ve ülke bunu yaşar. Siz başkalarının demokratik sistemlerine karşı çifte standartlar ortaya koyarsanız, oradaki değer krizi sizin sisteminize de yansıyor.
Brexit sonrasında ABD-AB ilişkilerinin nasıl olacağız, ABD’nin nereye yöneleceği tüm dünyayı etkiliyor.
Herkese ‘kutuplaşmadan kaçının’ diyenlerin nasıl bir kutuplaşma içine girdiğini gördük. Sosyolojik bir yarılma olduğunu gördük.
Senatonun basılması gayri meşrudur, seçilmiş başkanın göreve gelmesini engellemek gayri meşrudur.
Biz bunları söylediğimizde siyasi oryantalizmin etkisinden düşünce biçimi eğilmiş bükülmüş olanlar ‘Siz de seçim sonuçlarına itiraz ettiniz.’ diyorlar. Kimse dünyanın hiçbir yerinde meclisin şiddetle kapatılmasını savunamaz.